Uzun süre körlerle ceviz oynadım (!)
Hep onlar kazandı nedense !...
Belli ki ben oyun kurmasını bilmiyordum !
Sonra çelik çomak ve körebe
Ben ebe olurdum
Onu yakalanmak için(!)
Düşümde bile
Kimseyi ebelemeden uyanır,
Onu yakalamak için yeniden uyumak ister,
Uyuyamazdım.
Hep Onunla olmayı hayal ettim
Fakat bir türlü olmadı.
Koşan her çocuğu yakalama isteğim
Ondandır.
Biraz büyüyünce
Dörtnala koşan iki beyaz at düşlerdim.
Gecenin tan karanlığında
Birinde o, birinde ben
Şafaklar boyu
Atların yeleleri ve onun sarı saçları
Geceye meydan okurdu.
Güneşin ilk ışıkları gözlerinden yansıyarak
Güllerdeki çiy tanelerini
İnciye dönüştürürdü.
Dişleri zaten inciydi
Beyaz gülleri sevdiğim
Ondandır.
Atını bulutlara doğru sürerdi.
Ardından yetişmek ister
Bir türlü yetişemezdim.
Ufukta kaybolurken,
Atıyla beraber buluta dönüşür,
Oradan gülümserdi
Bütün gülüşleri sevdiğim
Ondandır.
Yılarca onun yağmurlarıyla ıslandım.
Bazen inci dişlerini doluya, kara dönüştürüp yollardı,
İliklerime kadar donar,
aldırmazdım.
Onu hep beyazlar içinde düşledim
Beyaz bir güvercin ve kuğu gibi
Şimdi nerede bir beyaz görsem onu hatırlıyorum
Aklımın hep bulutlarda gezdiği
Ondandır.